Evden ve Hibrit Çalışmanın Yarattığı Yeni İşyeri Sendromu: Zoom Yorgunu Olabilir misiniz?

Zoom yorgunluğunu analiz etmek için Stanford akademisyenleri tarafından geliştirilen “Zoom Yorgunluğu” ölçeğini gerekli izinleri alarak Türkçe’ye çevirip geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarını tamamladım. Akademik bir makale olarak yayınlanan araştırmamın sonuçlarını faydalı olması dileğiyle paylaşıyorum.

Zoom yorgunu olup olmadığını analiz etmek için ölçek sorularını isteyen kişiler bana mesaj atarlarsa memnuniyetle paylaşabilirim.

Araştırmamın sonuçlarına göre;

  • Zoom yorgunluğu katılımcıların cinsiyetine, medeni durumuna, yaşam şekline ve sıradan bir günde yaptıkları video görüşme süresine göre anlamlı farklılık göstermiyor.
  • Video görüşmelerine katılmayı seven ve video görüşmelerinden keyif alan katılımcıların Zoom Yorgunluğu düşük düzeydedir.
  • Video görüşmelerini gereksiz/yük olarak gören ve günlük video görüşme sayısı fazla olan katılımcıların Zoom Yorgunluğu yüksek düzeydedir.
  • Sıradan bir günde video görüşmeler arasında 30 dakikadan az zaman bırakan katılımcıların ve Zoom Yorgunluğu seviyeleri, video görüşmeler arasında 30 dakikadan fazla zaman bırakan katılımcıların seviyelerine göre anlamlı düzeyde daha yüksektir.
  • Zoom Yorgunluğu çalışma modeline göre anlamlı farklılık gösteriyor. Evden ve hibrit çalışma modelinde Zoom Yorgunluğu ölçek puanları, işyerinden çalışan katılımcıların puanlarına göre anlamlı düzeyde daha yüksektir.

Araştırmanın bulguları ışığında video görüşmeler arasında en az 30 dakika olması, evden ya da hibrit çalışma modellerinde video görüşmelerin ağırlığını azaltarak gerekli hallerde kullanılması ve video görüşmeyi gereksiz ve yük gören kişilerin neden bu şekilde düşündüklerinin analiz edilmesi ve video görüşmenin faydalı ve yararlı olduğunu aktaran bilgilendirmeler yapılması faydalı olacaktır.

Zoom yorgunluğunun nedenleri ve olası çözüm önerilerini ise dört başlık altında toplayabiliriz:

  1. Aşırı yüz yüze iletişim ve göz teması kurulması: Topluluk önünde konuşmanın sosyal kaygısı, insanların en büyük fobilerden biri. Normalde yüz yüze görüşme ya da toplantıda sırasıyla herkes konuşurken, bir yandan not alınıyor ya da çevrede olan bitenlerle ilgileniliyor ama Zoom ortamında insanlar birbirleriyle hiç olmadıkları kadar yakın mesafeden ve kesintisiz yüz yüze iletişim kuruyorlar. Yüz yüze iletişimde bu kadar yakın ve direkt bakmak kişilerin aşırı yorulmasına sebep olan etkenlerden biri ve bunu engellemek için tam ekran modunu kullanın ve yakınlaştırmayı kullandığınız ekranın büyüklüğüne göre ayarlayın.
  2. Sürekli kendini gerçek zamanlı görme: Zoom kullanırken insanın kendini sürekli ekranda gerçek zamanlı olarak görmesi ise alışık olmadığı bir durum. İnsan sürekli kendini gördüğünde kendinde daha fazla kusur buluyor, eleştiriyor ve strese giriyor. Bu nedenle sadece konuşan kişileri gösteren ekran modunu kullanmayı tercih edin.
  3. Hareket alanının kısıtlanması: Zoom gibi görüntülü sohbetlerin kişilerin hareket etmelerine imkan vermemesi, Zoom görüşmesi boyunca aynı noktada sabit kalınması bilişsel performansı da olumsuz etkiliyor. Hareket alanını arttırmak için kamerayı uzak konumlandırın, ek bir klavye kullanarak ekrandan uzaklaşın ve periyodik olarak kamerayı kapatıp açın.
  4. Bilişsel yük fazlalığı: İletişimde %60 beden dili, %30 ses tonu ve %10 kullanılan kelimeler etkilidir. Yüz yüze iletişimde sözsüz iletişim, mimik ve jestler oldukça doğalken zoom ortamında sürekli kendini izleyen kişinin doğal ve rahat olması için çaba göstermesi gerekiyor. Bu yorgunluğu azaltmak için uzun Zoom görüşmeleri arasında mutlaka mola verin, ayağa kalkın, dönem dönem sadece sesli katılın ve dinleyin.

Yorum Ekle