Dünyayı Algılayan Gözlüklerimiz: Paradigmalar

Fizikçi, matematikçi, kimyacı ve jeologdan oluşan bir heyet araştırma için bir köyde çalışırken aniden bir yağmur bastırır ve bir köy evine sığınırlar.

Evin ortasındaki soba yerden 100 cm. kadar yukarıda özenle dizilmiş taşların üzerinde durmaktadır.

Sizce neden soba taşların üzerinde duruyor? Aklınıza ilk ne geldi?

Bakalım hikâyede eve sığınan Fizikçi, matematikçi, kimyacı ve jeolog neler düşünmüş?

  • Kimyacı: Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmek istemiş, böylece daha kolay yakmış.
  • Fizikçi: Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamıştır.
  • Jeolog: Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan deprem anında sobanın taşların üstüne yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmış
  • Matematikçi: Soba odanın geometrik merkezine kurulmuş, böylece odanın eşit ısıtılmasını sağlamış.
  • Köylü: Boru yetmediği için altına taş koyup yükselttik demiş.

Sizce bir köylü bunları düşünerek mi sobanın altına taş koymuştur?

Bilgi, görgü, deneyimimiz arttıkça ve yaş aldıkça tecrübe ve birikimimiz artar ancak risk alma iştahımız azalır, basit düşünmek ve farklılıklara tahammülümüz de zorlaşır. Deneyimlerimizden kazandığımız bilgiyle her durum için bir kalıp düşünce geliştirerek sonuca varırız.  Yıllar boyunca paradigmalarımız artar.

Peki, nedir paradigma?

Paradigma, bireyin iç ve dış dünyasını (kendisini ve etrafını) yorumlama, algılama ve bilme süreçleriyle ilgili bir sistemdir.

Paradigma, belirli durumlarda nasıl davranılması gerektiğine ilişkin bir temel kalıptır. Bir anlamda kişinin çevresinde olan biteni algıladığı gözlüklerdir paradigmalar…

Her birey kendi paradigmalarına göre görür çevresinde olan biteni ve yorumlar. Aynı şeyleri görüp, duyan ve yaşayan kişilerin farklı farklı algılamalarının önemli bir nedeni de paradigmalardır.

Paradigmalar faydalı mıdır?

Deneyimler ve öğrenilmiş bilgiler sayesinde gelecekte yapacağımız hatalar azalabilir ama unutmamak gerekir ki zaman ve mekân değiştiğinde daha önce elde ettiğimiz bilgiler ve doğrular değişebilir, gelişebilir veya tamamen yanlışlanabilir.

Sosyal bilimlerde tek bir doğru yoktur, doğru insandan insana ve zamandan zamana değişebilir. Elde edindiğimiz deneyimle şekillenen kalıp düşüncelerimiz olan paradigmalar da değişebilir.

Paradigmaları faydalı olacak şekilde kullanabilmek için, karşılaştığımız olaylar karşısında hemen eski tecrübelerimizle sonuca varmadan önce;

  • Olayı tüm boyutlarıyla düşünün.
  • Olayı sadece kendi bakış açınızla değil, karşı tarafın bakış açısıyla da değerlendirin.
  • Sonuç değil sonuca kadar olanları tek tek ele alarak değerlendirin. Sonuçtan geriye doğru düşünün.
  • Basit düşünerek olası çözümleri sıralayarak işe başlayın.
  • Soba hikayesinde olduğu gibi karşınızdaki kişinin sosyokültürel yapısına göre olası nedenleri irdeleyin.

Albert Einstein’ın dediği gibi “Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz”. Hem sağ hem sol beyninizi çalıştırarak, çok boyutlu düşünmenizi sağlayacak kitap okuma ve bulmaca çözme aktivitelerinizi de arttırarak bakış açınızı değiştirebilir, geliştirebilir ve paradigmalardan kurtulabilirsiniz.

Yorum Ekle